Kodekler ve Kayıt


Tarihsel olarak, görüntü ilk olarak gümüş nitrat katman üzerinde ışık ile etkileşim yoluyla oluşturularak başladığı depolanabilme macerasına,

Cam Negatifler

Negatif Film Ve Fooğraf Makinesi
manyetik katman üzerinde analog bir sinyal olarak saklanmasıyla devam etti.


XDCAM Disk

İşlemciler, diskler ve kart depolama ünitelerinin hızlı gelişimi bu ortamlarda sayısal depolamayı mümkün kıldı.


Ancak buna rağmen profesyonel cihazların yakaladığı görüntülerle oluşan büyük miktardaki verinin depolanabilmesi için kapladığı alanın azaltılması gerekmekteydi.


Yazılımcılar devasa görüntü verilerini dijital ortama yazabilmek, kapladığı bant genişliği ve depolama alanını optimum şekilde kullanabilmek için verinin sıkıştırılmasını içeren bir çözüm geliştirdiler. Bu işlemde kullanılan yazılım algoritmasına kısaca codec diyoruz.

Bu kelime Co-mpression (sıkıştırma) ve Dec-ompression (açma) kelimelerinin birleşiminden oluşur.

Codec'ler bir görüntü kaydedicisi içinde yer alan donanım veya yazılım tarafından yürütülen bir algoritma şeklinde kullanımımıza sunulur. Biz kullanıcılar ise bu codec'leri kullandığımızı çoğu zaman fark etmeyiz.



Kaydedici cihazlarda kullanılan codec algoritması, kaydettiğiniz görüntünün kalitesini olumlu yada olumsuz olarak doğrudan etkiler.
 
Donanım ve yazılımdaki gelişmeler, kodeklerde kullanılan algoritmaların da kabiliyetlerini artırmanın yanında firma yazılımcıları kendi cihazlarına özel çok daha efektif kodekler de kullandılar ve kullanmaya devam ediyorlar. 
Profesyonel tip dijital fotoğraf makinelerinde sensör üzerine düşen görüntü dijital işlemci tarafından sayısal verilere dönüştürülüp fotoğraf haline getirilir.
Görüntünün Kayıt Öyküsü

Bu makineler kodek kullanmadan da görüntü verilerini kaydedebilirler ancak veri miktarının fazla olması nedeniyle dosya kayıt boyutu çok büyük olacaktır.
Barış Özcan'ın bir bu konuyu aşağıdaki videolarında nasıl anlattığını görelim isterseniz. İzlemenizi tavsiye ederim.


1.Bölüm



2.Bölüm

Barış Özcan'ın bu güzel anlatımından sonra  fotoğraf dosya formatlarına bir göz atalım...

RAW   Sensörden gelen sayısal verilerin doğrudan belleğe yazılmasıyla oluşan özel formata RAW adı verilir. Sensörden gelen ham bilgileri içerdiğinden çok fazla yer kaplarlar. Örneğin 6 megapiksel bir fotoğraf makinesi için bu rakam 5-6 megabayta ulaşabilir.
İŞLEMDEN GEÇİRİLMİŞ VE İŞLEMDEN GEÇMEMİŞ RAW FOTOĞRA
Bu formatı daha çok üst seviyede makineler destekler. Bu formatın en önemli özelliği çekim yapıldıktan sonra fotoğrafta renk ve pozlama yönünden ciddi değişikliklere izin vermesidir. Yani geri dönülerek hatalı pozlama ve renk ayarları yoluyla fotoğrafa müdahaleye imkân tanır. 
Her üreticinin kendine has dosya formatı oluşturması 300'den fazla farklı RAW dosya biçiminin ortaya çıkmasına sebep olmuş, bu durum ise uyumluluk sorunlarına yol açmıştır.

Bu karmaşaya son vermek adına Adobe firmasının yazılım kaynak kodunu paylaştığı DNG dosya biçimi, günümüzde giderek artan sayıda fotoğraf makinesi üreticisi tarafından kabul görmeye başlamıştır.

Digital Negative (DNG) dijital bir kameradan alınmış ham görüntü verilerini ve bu verilerin ne anlama geldiğini tanımlayan meta verileri içeren bir dosya formatıdır. Ham kamera görüntüleri için Adobe'un genel kullanıma sunduğu arşivlik formatı DNG, uyumluluk sağlamak ve ham kamera dosya formatlarının artışını azaltmak için tasarlanmıştır. Camera Raw eklentisi ham kamera görüntüsü verilerini DNG formatında kaydedebilir.

Fotoğraf makineleri özel çekimler dışında kayıt alanını daha optimum kullanmak amacıyla TIFF ve JPG formatında da kayıt yapabilirler.



TIFF Bu format esnek ve uyarlanabilir bir dosya biçimidir. Dosya başlığında etiketler (tag) kullanarak tek bir dosyada birden fazla görüntüyü ve veriyi barındırabilir. Etiketler görüntünün boyutları gibi temel geometrisini veya hangi sıkıştırma tercihinin kullanıldığını belirtebilir.
TIFF biçimi birden fazla sayfayı desteklediği için, çok sayfalı dökümanlar ayrı ayrı dosyalar yerine tek bir TIFF dosyası olarak kaydedilebilir.
Tiff Formatı Katmanlı Yapı Saklaya bilmektedir. 
Örneğin, bir TIFF dosyası hem JPEG biçiminde(kayıplı), hem de PackBits biçiminde (kayıpsız) sıkıştırılmış görüntüleri içerebilir. TIFF dosyaları, kayıpsız görüntü depolama özellikleri sayesinde iyi bir görüntü arşivi olarak kullanılabilirler. Çünkü standart JPEG dosyalarının aksine, kayıpsız sıkıştırılmış (ya da hiç sıkıştırılmamış) bir TIFF dosyası, görüntü kalitesinde bir kayıp olmaksızın düzenlenip yeniden kaydedilebilir. Bu özellik TIFF dosyası içinde yer alan JPEG biçimindeki görüntüler için geçerli değildir.

TIFF, diğer dosya biçimlerine kıyasla çok daha fazla disk alanına ihtiyaç duyması ve içerdiği "tampon bellek taşması" (buffer overflow) gibi zayıflıkları nedeniyle giderek azalan bir kullanıma sahiptir.


JPG Bu dosyalar genellikle *.jpg, *.jpe ya da *.jfif uzantılıdır, ancak çoğunlukla *.jpg uzantısı kullanılır. 
JPEG olarak bildiğimiz dosya biçimi, Independent JPEG Group adlı başka bir grubun JFIF (JPEG File Interchange Format - JPEG Dosya Alışveriş Biçimi) adlı standardı tarafından tanımlanmıştır.


JPEG, ayarlanabilir kayıplı sıkıştırma kullanır, dolayısıyla JPEG verisinden okunan görüntü ile veriyi yaratmak için kullanılan görüntü aynı değildir. Ancak, kayıplar insan görme sisteminin daha az önem verdiği detaylarda gerçekleştiği için çoğu zaman fark edilmez. Ancak fazla sıkıştırma detay kaybı, az sıkıştırma daha büyük dosya demektir. Kaybedilen detayların geri getirilmesi söz konusu olmadığından dosyanın bir kopyasını mutlaka alınmalıdır.

JPG formatında orijinal görüntüdeki bazı bilgiler atılarak örnekleme kullanılır. Özgün görüntü boyutu basitçe bu şekilde düşürülür. Ancak sıkıştırılmış dosyadan yeniden görüntünün oluşturulmasında kalite örnekleme yöntemi sebebiyle daha düşük kalitede olur.
Altta yer alan diğer temel formatlar ise grafik yazılımlarını oluşturan firmalara ait formatlardır. Bu uzantılarla belirtilen  biçimlemeler grafikte istenen değişik özelliklere sahiptirler. Burada sayılanlardan farklı grafik formatlar da bulunmaktadır.   

BMP  Windows uyumlu bilgisayarlarda standart bir Windows görüntü biçimidir. BMP formatı RGB, Dizine Alınmış Renk, Gri Tonlama ve Bitmap renkli modlarını destekler.
Windows veya OS/2 formatı ve 8 bit/kanal değerinde bir bit derinliği belirtebilirsiniz. Windows formatını kullanan 4 bit ya da 8 bit görüntüler için ayrıca farklı sıkıştırma oranı da belirleyebilirsiniz.

GIF  Graphics Interchange Format (GIF), HTML belgelerindeki dizine alınmış renkli grafikleri ve görüntüleri görüntülemek için yaygın olarak kullanılan dosya formatıdır.

GIF, dosya boyutunu ve elektronik aktarım süresini minimuma indirmek için tasarlanmış bir LZW sıkıştırılmış formatıdır. GIF formatı dizine alınmış renk içeren görüntülerdeki saydamlığı korur ancak alfa kanallarını desteklemez. 



PNG 
 Taşınabilir Ağ Grafikleri (PNG) formatı kayıpsız sıkıştırma ve görüntülerin web'de gösterilmesi için kullanılır. GIF'den farklı olarak PNG 24 bit görüntüleri destekler ve kenarları pürüzlü olmayan bir arka plan saydamlığı oluşturur.

Ancak bazı web tarayıcıları PNG görüntülerini desteklemez. PNG formatı alfa kanalı içermeyen RGB, Dizine Alınmış Renk, Gri Tonlama ve Bitmap modundaki görüntüleri destekler. PNG gri tonlu ve RGB görüntülerdeki saydamlığı korur.



PSD  
Photoshop formatı (PSD) varsayılan dosya formatıdır ve Büyük Belge Formatıyla (PSB) birlikte, tüm Photoshop özelliklerini destekleyen tek formattır. Adobe ürünleri arasındaki yüksek düzeydeki tümleşiklik nedeniyle, Adobe Illustrator, Adobe InDesign, Adobe Premiere, Adobe After Effects ve Adobe GoLive gibi diğer uygulamalar PSD dosyalarını doğrudan içe aktarabilir ve birçok Photoshop özelliğini saklayabilir. 
PSD kaydederken dosya uyumluluğunu en üst düzeye çıkarmak için bir tercih belirleyebilirsiniz. Bu, katmanlı görüntünün bileşik bir sürümünü kaydederek, Photoshop'un önceki sürümleri de dahil olmak üzere diğer uygulamalar tarafından okunabilmesini sağlar.  Kanal başına 16 bit ve yüksek dinamik aralıklı 32 bit görüntüleri PSD dosyaları olarak kaydedebilirsiniz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder